CİN ÇARPMASI -1-
Varlıklı bir adam bir köşede
oturmuş sigarasını içerken yanına ihtiyar bir adam gelir. Cebinden bir çakmak
çıkarır ve adama dönerek; ‘eğer
tüm servetini bana verirsen şu elimdeki çakmağı sana veririm’ der.
Zengin adam şaşır. ‘Ya
kardeşim git işine benim servetime karşılık şu elinde bulunan tuhaf çakmağımı
veriyorsun’.
Yaşlı adam ‘ama
bu bildiğin çakmaklara benzemez’.
Zengin adam ‘neymiş
peki bunun özeliği’
yaşlı adam elindeki çakmağı çakar ve içinden bir
cin çıkar ‘emret
sahip’
der. Yaşlı adam ‘bana
orta şekerli bir kahve yap’ der. Anında orta şekerli kahve
hazır olur. Zengin adam şaşırır hiç tereddütsüz teklifi kabul eder. Hemen orada bir anlaşma yapar imza atar ve tüm
servetini çakmak karşılığında yaşlı adama verir. Yaşlı adam kalkar gider. Zengin adam elindeki çakmağı çakar ve içinden
cin çıkar ‘emret
sahip’ der.
Zengin adam; ‘biraz önce verdiğim tüm serveti o
adamdan geri istiyorum, birde son model bir yat ve yeryüzünde görülmemiş bir
saray birde sarışın mavi gözlü bir hatun.’
Cin sahibine dönerek; ‘efendim
ben sadece çay ve kahve yapmasını bilirim’…
Bu hikâyeden anlamak
istediğimiz. Pirinç peşinde koşarken, eldeki bulgurdan olduk, değimi değil. Yâda
aç gözlülüğün sonuç’u işte böyle olur, anlamında da değil. İhtiyar adam
tarafından kandırılan adam, kaybetmiş değildir. O da aynı şekilde, çakmakla,
başka bir zengini kandırarak, servetine el koyacaktır. Yani, zenginler
birbirilerinin mallarının, servetlerinin, peşindedir. Çay ve kahve yapan CİN işçi sınıfıdır. Onları
zengin eden ücretli köle… Servetler el değiştirse de asla üretim araçları
(çakmak) işçi sınıfının eline geçmeyecektir… Küresel sermaye olayı, işte bu hikâyenin
içersindedir. Binlerce, kilometre uzaklardaki bir petrol şirketi, (serveti
yüzlerce devletten daha fazla olan sermayedarlar) ülkelerinde var olan sistemlerini
(servetlerini) korumak adına yasaları kanunları ve kolluk kuvvetleri,
askeriyesini kullanarak( var ederek) savaşlar açıp milyonlarca insanı öldürüp,
madenlerine, enerjisine, toprağına, el koyup (o ülke sermayedarın) kendi
(topraklarına) şirketlerinin eline geçmesi sağlanıyor. Yani çakmak kimin
elindeyse beylik paşalık onun elinde. Ülkemizde AKP iktidara geldikten sonra
ülkenin öz kaynakları ve servetler ya yandaşlara yâda Avrupalı, Amerikalı yâda
İsrail ortaklı şirketlerin eline geçmekte. Şuanda gündemde FENERBAHÇE var
Türkiye cumhuriyetinden daha yaşlı, ülkenin en büyük sivil örgütü, şanlı bir
tarihi olan bir takım. Ve ülkenin en çok kazanan takımı ( hem sportif hem de
maddi açıdan) milyon dolarların, euroların havalarda uçtuğu bir kulüp, böyle
büyük bir pastayı, azizlere, Alilere, Nihatlara yedirmezler. Bakalım hangi
yandaş Fenerbahçe pastasını yemeye çalışacak. ( yada feneri kurtarmaya gelen
kahraman ) Korkmayın fenerliler, Fenerbahçe ligden düşmez çünkü kurtlar
bekliyor. Ama kurtlar şunu bilmiyor. Fenerbahçe bir takımdır, kişi yâda şirket
değil, yanlış denizde, yanlış balık avlıyorsunuz. Okuyun fenerin tarihini,
işgal altında yâda kurtuluş savaşından sonra kim bileğini büke bilmiştir.
Fenerbahçe bu ülkenin temel taşlarındandır. AKP hükümeti, geldiğinden beri, meclis kilitlendi, şimdi de ligler
kilitlendi, daha dün üniversiteye hazırlık sınavları kilitlenmişti, ekranlar
paso ful yandaş medyanın elinde, muhalefete başka tür düşünceye zaten kilitli
ekranlar, Ergenekon Balyoz sürecinde, ortada sahici belgeler yok,
mahkemeler karar veremiyor, Hukuk çoktan kilitlendi, Türkiye’de yavaş yavaş
alanlar, meydanlar, basın, meclis, lig, üniversiteler kepenklerini teker teker
kapatıyor… PKK ‘nın düne kadar adı anılmazken bu mezralarda şimdi oturup pazarlık ediliyor. Toprağımız ve
halkımız için savaşıyoruz deyip dağlarda ölen, kurda kuşa yem olan, mezarı
olmayan, cesetlerini bile kabul etmeyen, bu kutsal topraklara, davula zurnayla
geldiler. Bu Toprak bunu affetmez… Ve akıl almaz cari açık… Kendileri de
biliyor, asla kapanması mümkün olmayan bir açık. Ama gel gör efeleniyorlar.
Bilmem Türkiye büyüme şampiyonu olmuş… Bunlar cin olmadan adam çarpmaya
çalışıyorlar… DÜNYADA TEK CİN VARDIR O DA EMEK SINIFI İŞÇİ SINIFI ONLAR SİZİ
BİR ÇARPARSA O ZAMAN GÖRÜRSÜNÜZ ÖREKENİZİ…
HAKAN ATALAY
05.07.2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder